18.08.2016

1)DAMGA VERGİSİ KANUNU:

AÇIKLAMAMIZ:

•Damga vergisi kanununa göre, nispi vergiye tabi kağıtlardan kaç nüsha olursa olsun sadece (1 ) nüsha için damga vergisi alınacaktır. Kağıt üzerinde birden fazla kefil varsa sadece birisi için vergi hesaplanacaktır.


•Aynı kağıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınacaktır. Pey akçesi (bağlanma parası), cayma tazminatı (zamanı rücu, cayma parası), ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütler başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmayacaktır.


•Azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelin artırılmasına ilişkin değişiklik yapılması halinde, artan bedele ilişkin olarak damga vergisi alınmayacaktır.


•Anonim, limited ve komandit şirketlerin pay devirleri ; damga vergisinden ve harçlardan istisna edilmiştir.


2)TÜRK TİCARET KANUNU:

AÇIKLAMAMIZ:

•Şahıs ve sermaye şirketleri kuruluşlarında kurucuların şirket sözleşmesini ticaret sicil müdürü veya yardımcısı huzurunda imzalanmasına imkanı verilmektedir. Böylelikle kurucular tarafından noter huzurunda imza beyanı ve unvan tescil talepnamesi ve ayrıca kurucular beyanı zorunluluğu kaldırılmıştır.


•Şirketlerin tür değişikliğine gitmesinde yeni türe ilişkin sözleşmenin bütün ortaklar tarafından imzalanması zorunluluğu kaldırılmıştır. Tür değiştirmede yönetim organınca hazırlanan tür değiştirme planı dışında, yeni türün şirket sözleşmesinin genel kurulun onayına sunulması sistemi getirilmiştir.


•Sermaye şirketlerinin tasfiye sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülmüştür.


•Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu'ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacaktır.


3)ÇEK KANUNU:

AÇIKLAMAMIZ:

•Daha önce tacir olsun olmasın, çek hesabı olan herkes tek tip çek karnesi kullanırken yeni yasa kapsamında çek karneleri, dört kategoriye ayrılmıştır. Bunları; Tacir Çeki, Tacir olmayan Kişi Çeki, Tacir Hamiline Çeki, Tacir Olmayan Hamiline Çeklerdir.


•Piyasalarda çeke duyulan güvenin artırılması ve karşılıksız çekin engellenmesi amacıyla çeklerde seri numarasıyla karekod bulunması zorunlu hale gelecektir. Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde seri numarası veya karekodun bulunmaması senedin çek olarak geçerliliğini etkilemeyecektir.


•Bankalar, 31 Aralık 2016 tarihinden sonra karekodsuz çek yaprağı veremeyecektir. 31 Aralık 2016 tarihinden önce basılan çeklerde bu unsur aranmayacaktır.


•Karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecektir.


•Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacaktır.


•Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecektir.


•Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacaktır.


•Karşılıksız çekin yargılanmasının bundan sonraki süreçte İcra Hakimliklerinde yapılacaktır.


Mahkeme Yargılama Sonucunda Beraat, Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Veya Davanın Düşmesi Veya Reddi Kararlarında Aynı Zamanda Çek Hesabı Açma Ve Çek Düzenleme Yasağının Kaldırılmasına da hükmedebilir. Bu karara itirazlar İcra İflas Kanunu 353/1. fıkrası mucibince yapılır.


•Üzerinde tarih bulunan ve kanuni süresinde ibraz edilen çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin 500 güne kadar adli para cezasına hükmolunacaktır. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır.

Adli para cezasının ödenmemesi halinde ise hapis cezası uygulanmaktadır. Bu hapis cezası 1 ila 6 ay arasında değişecek ve ertelenemeyecektir. Karşılıksız çek verenler eğer çeki yasal faizi ile ödemesi halinde ya da çek alacaklısının şikayetten vazgeçmesi halinde mahkum olması için açılan davalar düşmektedir.

Karşılıksız çek bedelini ibraz tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında; yargılama aşamasında davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir.

Kişi, cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren (3) üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren (10) on yıl geçtikten sonra hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek.

•Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imzayla imzalandıktan sonra UYAP aracılığıyla MERNİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilecektir.


•Hakkında çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilecektir.


4)İCRA VE İFLAS KANUNU:

AÇIKLAMAMIZ:

•İdare ve temsille vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair iyileştirme projesini, son (1) bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilecektir.


•Yeni tasarının en dikkat çekici kısımlarından biriside artık iflasın ertelenmesini talep eden şirketin işletme giderlerinin karşılanması iyileştirme projesi bakımından olmazsa olmaz unsuru olarak kabul edilmesidir. Yani artık iflasın ertelenmesini isteyen şirket, işletme ve temel üretim giderlerini karşılayabilecek durumda olduklarını iyileştirme projesi kapsamında ispat etmek zorundadırlar. Buda bir yıllık kira, elektrik, su, personel ücreti gibi temel borç ve girdi maliyetlerinin ödenecek durumda olması anlamına gelmektedir..


•Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine yönetim organının yerine geçmesi, yönetim organı kararları ve işlemlerini onaylaması ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için mesleki ve teknik yeterliliğe sahip yeterli sayıda kayyım atayacaktır.


•İflas erteleme talebi, kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenen görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları, ticaret sicili müdürlüğüne öngörülen usulle ilan ettirilecektir. Bu ilanda, "alacaklıların iflas erteleme talebinin ilanından itibaren (2) iki haftalık kesin süre içinde itiraz ederek iflas erteleme şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri" belirtilecektir.


•Mahkeme, gerektiğinde kayyımın görevine son verebilecek, görevine son verilen ya da istifa eden kayyımın yerine yenisini seçebilecek. Bir kişi aynı anda en fazla (3) üç dosyada kayyım olarak atanabilecektir.


•İflasın erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacak ve daha önce başlayan takipler duracak, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmayacaktır.


•Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehiniyle (ipotek) temin edilen alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecektir veya başlayan takiplere devam edilebilecek ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecektir.


•Erteleme süresi azami (1) bir yıl olacak. Bu süre mahkemece uygun görülmesi halinde, daha önceki kanunla (4) yıla kadar uzatılabilirken, artık en fazla (1) bir yıl daha uzatılabilecektir.


•İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, atanan kayyımın görevine devam etmesine karar verebileceği gibi aynı niteliklere sahip yeni kayyım da atayabilecek. Kayyım, takvim yılının her (3) üç aylık dönem sonu itibarıyla, şirketin projeye uygun olarak iyileşme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edecektir.


5)PASAPORT KANUNU:

AÇIKLAMAMIZ:

•Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan sınıflandırmada, son (3) üç yılda yıllık ortalamaihracat tutarı Bakanlar Kurulunun belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine,Bakanlar Kurulunca belirlenen esaslara göre (2) iki yıl süreyle hususi damgalı (Yeşil Pasaport) pasaport verilebilecektir.