5.11.2014

6552 Sayılı “İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun”

“İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun”, 11 Eylül 2014 tarihinde 29116 mükerrer sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6552 sayılı Torba yasanın Resmi Gazete’ de yayımlanmasıyla birlikte, başta 4857 sayılı İş Kanunu olmak üzere, mevzuat çerçevesinde birçok değişiklik gündeme gelmiştir. Düzenleme, madencilik, taşeron işçilik, kamu alacaklarının yapılandırılması ve öğretmen atamaları başta olmak üzere 45 farklı kanunda köklü değişiklik içermektedir.


1. İş Hukuku Açısından Getirilen Değişiklikler:

6552 s. Torba Kanun’un İş Kanunu ile ilgili getirdiği düzenlemelerden biri de işçilerin kıdem tazminatlarının, çalıştırıldığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılacağına ilişkindir.


Kamu idarelerine alt işveren işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek ve ödenmeyen ücretlerin hak edişlerden kesilerek işçilerin banka hesabına yatırılması yükümlülüğü getirilmiştir.


4857 s. Kanunun 56. Maddesine eklenen fıkra ile alt işverenler değişse bile aynı işyerinde sürekli olarak çalışan işçilerin yıllık izin hakları korunmuş ve asıl işverene alt işveren üzerinde bir kontrol yetkisi tanınmıştır.


4857 s. Kanunun 8. Maddesine eklenen fıkra ile asıl işverenin kamu idaresi olması halinde alt işveren toplu iş sözleşmelerinde taraf olması teşvik edilmektedir.


6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 2.maddesinde yapılan değişiklikle uluslararası denizyolu ve havayolu taşımacılığı yapan araçların seyrisefer halleri kanun hükümleri kapsamı dışına çıkarılmaktadır.


6331 sayılı Yasa’nın 6.maddesinde yapılan değişiklikle diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü sınırlandırılmak istenmiştir. 6331 Sayılı Yasa’nın 15.maddesinde yapılan değişiklik ile 10 kişiden az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerlerinde sağlık raporları kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden alınabilecektir. Buna göre işveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ile 10 ve daha fazla çalışanı bulunan ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirebilecektir.


6552 s. Kanun, üst işverenlerin, alt işverenlerle yaptığı sözleşmelerin hileli olduğunun iş müfettişlerince tespiti halinde; İşverenlerin, yapılan bu tespitlere karşı itiraz hakkını 6 iş gününden 30 iş güne çıkarmış ve işverene yargıya başvurma hakkı tanımıştır. Ayrıca yargılama süresinin; Mahkeme aşamasında dört ay, Yargıtay aşamasında 6 ay içinde bitirilmesini öngörmüştür. .


2. Ticaret Hukuku Açısından Getirilen Değişiklikler :


6552 s. Kanun ile 6102 s. TTK’da birçok değişiklik getirilmiş bu anlamda yeni düzenlemelere gidilmiştir. Bu değişikliklerin başında 6552 s. kanunun 131. Maddesiyle getirilen temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerinin veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atanabilecekleri hükmü gelmektedir. Bu durum iç yönerge ile belirlenecek olup, iç yönergenin tescil ve ilanı zorunlu tutulmuştur. Bu durumda atanan kişilerin şirkete ve üçüncü kişilere verecekleri her türlü zarardan dolayı Yönetim Kurulu müteselsilen sorumlu tutulmuştur.


Bunun dışında 6102 s. kanun kapsamında getirilen değişikliklerden biri de şirkete hizmet akdiyle bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atanması durumunun kıyasen diğer limited şirketlerine de uygulanmasıdır. Ayrıca 6102 s. TTK’nın geçici 7. Maddesinde yer alan hükmün uygulanma tarihi; “01.07.2015 tarihine kadar” olarak değiştirilmiştir. Buna göre geçici 7. Madde de tespit edilen anonim ve limited şirketlerin kayıtları tasfiye usulüne uyulmaksızın ticaret sicilden silinecektir.


6552 sayılı Kanun’un 134. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 10. madde ile 14.02.2014 tarihine kadar Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılması gereken sermaye artırımlarını herhangi bir nedenle yapmamış olan şirketler hakkında asgari sermaye şartını bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde (11.12.2014 tarihine kadar) yapmaları halinde fesih işlemi uygulanmayacaktır. Bu itibarla, sermayesini 50.000 TL'ye yükseltmeyen Anonim Şirketler ile sermayesini 10.000 TL'ye yükseltmeyen Limited Şirketlerin 11.12.2014 tarihine kadar asgari sermayeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmekte olup sermaye artırımında bulunmaması nedeniyle ticaret sicili kaydı silinen şirketlerin de bu tarihe kadar sermaye artırımı için Ticaret Siciline başvurmaları halinde kayıtları re’sen yeniden oluşturulacaktır.


3. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Hukuku Açısından Getirilen Değişiklikler:


Ar-Ge Personeline Sağlanan Prim Desteğindeki 5 Yıl Sınırı Kaldırılmıştır:


5746 sayılı Araştırma Ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3 maddesi uyarınca; Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 4691 sayılı TGB Kanununun geçici 2. maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmaktadır.

5746 sayılı Kanunun 3. maddesindeki bu destek her bir çalışan için beş yıl süreyle sınırlandırılmış bulunmaktaydı. Bu Kanun ile yapılan değişiklikle beş yıl sınırı kaldırılmıştır. Dolayısıyla 11.09.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sigorta primi işveren hissesinin yarısı her bir personel için 5 yıl ile sınırlı olmaksızın;


a) 5746 sayılı Kanun hükümlerinden yararlananlar için süresiz olarak,


b) 4691 sayılı Kanun hükümlerinden yararlananlar için ise 31.12.2023 tarihine kadar,

Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacaktır.


Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sigortalılığı:


Kanunun 40. maddesiyle 5510 sayılı Kanununun 6/3(c) maddesinde yapılan değişiklik ve 55. maddesi ile eklenen Ek 9. maddesi uyarınca;


a)Ücretle aynı kişi yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle ev hizmetlerinde çalışanlar 4/a sigortalılığı kapsamına alınmıştır. Sigortalının SGK’ya bildirimi çalıştıran tarafından yapılacaktır. Bunların bildirimi, işverenler tarafından örneği Kurumca hazırlanan belgeyle en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapılacaktır. Süresinde yapılmayan bildirim için işverene Kanunun 102 /1(a-1) maddesi uyarınca asgari ücret tutarında idari para cezası kesilecektir. Sigorta primleri için verilmesi gereken bildirge ve belgeleri, yapılacak bildirimlerin ve primlerin ödenmesine ilişkin usul ve esasları Kurum belirleyecek ve duyuracaktır. Aynı kişi yanında ay içinde 10 günden daha az çalışanlar ise aşağıdaki (b) paragrafı kapsamında değerlendirilecektir.


b) Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının % 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenecektir.


Bir ay içinde aynı kişi yanında 10 günden az çalışan ev hizmetlisinin yani (b) paragrafı kapsamındakilerin sigortalılık tescili, çalışan ve çalıştıran imzalarını da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar Kuruma verilecek belge ile sağlanacaktır. Sigortalılık başlangıcında bu belge üzerinde çalışma başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınacaktır. Bunlar hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmayacaktır. Bunlar (ev hizmetlileri), adlarına ödenen priminin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın otuz katının % 32,5 oranında prim ödeyebilir. Bunun % 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5'i genel sağlık sigortası primidir. Bu süre içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşer. Ödenen primler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.

Yanında 10 günden az ev hizmetlisi çalıştıranlar işveren sayılmayacaktır.


Aynı kişi yanında 10 günden az çalışan ev hizmetlisinin, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayılarınınolması ve 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Bu düzenleme 1.4 .2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

Türkiye’de Çalışan Bazı Yabancıların Sigortalılığı:


5510 sayılı Kanununun 6. maddesinde “Sigortalı sayılmayanlar” belirtilmiştir. Bu Kanunun 40. maddesiyle 5510 sayılı Kanununun 6. Maddesinde eklenen (e) bendi ile aşağıda sayılanların da sigortalı sayılmayacağı açıklığa kavuşturulmuştur.


a) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilmiş olanlardan yabancı bir ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler

b) Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar

Bu düzenleme 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.


Kadınların Doğum Borçlanmasının Kapsamı Genişletilmiştir:


Sigortalıların borçlanabileceği süreler (askerlik, doğum, staj süreleri gibi), 5510 sayılı Kanunun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Doğum izni borçlanmasında bu Kanunla yapılan değişiklik uyarınca;


a)Değişiklik öncesinde sadece 4/a (ücretliler) sigortalıları doğum izni borçlanmasından yararlanılabilirken, değişiklikle buna 4/b (serbest çalışanlar) ve 4/c (kamu görevlileri) eklenmiştir.


b)Değişiklik öncesinde, borçlanma 2 defa(çocuk) ile sınırlı iken değişiklik ile bu 3’e çıkarılmıştır.


c)Değişiklik öncesinde kadının doğum izni süresince “işyerinde çalışmaması” şartı aranırken, değişiklik ile bu şart “uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması” şeklinde değiştirilmiştir.


Bu durumda Kadın doğum izni boyunca çalışmakla beraber, bunlar için sadece kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalığı sigortası gibi) primi ödeniyor ise, doğum borçlanmasından yararlanılabilecektir.

Bu düzenleme 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.


Yurtdışına Götürülen İşçilerin Prim Tavanı Düşürülmüştür:


Prime esas günlük kazanç sınırlarının belirlendiği 5510 sayılı Kanunun 82. maddesine göre, sigorta primi ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. Bu Kanunun 50. maddesiyle sözü geçen düzenlemede yapılan değişiklik ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için üst sınır, günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı değil 3 katı olacaktır.

Bu düzenleme 1.10.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

Gelir Ve Aylıkların Durdurulmasına İlişkin Süre Uzatılmıştır:


5510 sayılı Kanunun 97/4 maddesinin değişiklik öncesi şekline göre, bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulmakta idi. Bu Kanunun 53. maddesiyle yapılan değişiklik ile bu süre 12 aya çıkarılmıştır.

Bu düzenleme 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.



Sosyal Güvenlik Mevzuatından Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda İş Mahkemesine Başvurmadan Önce SGK’ya Başvurulması Zorunlu Hale Getirilmiştir:


İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümü İş Mahkemeleri’nin görev ve yetkisindedir.

Bu Kanunun 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca; 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur.


Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacaktır. SGK’ya karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.


Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava SGK’ya resen ihbar edilecektir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan SGK, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilecektir. SGK, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlü olacaktır.

Bu düzenleme 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.


İşsizlik Ödeneği Hak Sahipliğinin Tespitinde İşe İade Davasını Kazananlar İçin Ödenecek PrimSüreleri de Esas Alınacaktır:


4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi uyarınca; Geçersiz sebeple yapılan iş akdi fesihleri nedeniyle işe iade davalarında, feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye, en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının, işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına bakılmaksızın ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı'nın 16-330 Ek sayılı Genelgesi’nde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, bu ücretlere ilişkin sigorta primlerinin de geriye dönük olarak ödenmesi gerekmektedir.

İşte, bu Kanunun 25. Maddesiyle 4447 sayılı Kanunun 50/3 maddesinde yapılan düzenlemeyle; işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliğinin belirleneceği ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu düzenleme 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.


Şirket Ortaklarının SGK’ya bildirilmesi:


6552 Torba Yasanın 61 Maddesi ile 5510 Sayılı Kanuna Geçici 57.Madde eklenmiştir.

Anonim Şirketlerinin Yönetim Kurulu Üyeleri ile , Limited Şirketlerinin ortakları , Sermayesi paylara bölünmüş Komandit şirketlerin komandite ortakları kağıt formatlı işe giriş bildirgesini 15 gün içinde , Hisselerinin tamamını noter kanalı ile devreden şirket ortakları ve yönetim kurulundan ayrılan ortaklar kağıt formatlı işten ayrılış bildirgelerini 10 gün içinde bağlı oldukları SGK ( Kuruma ) bildirmekle yükümlüdürler. 11.12.2014 tarihine kadar verilmesi halinde herhangi bir idari para cezası yaptırımı uygulanmayacak olup kanuni süresinde verilmiş sayılacaktır.


Ancak şirket tüzel kişilikleri tarafından ortaklar veya yönetim kurulu üyesi ortaklar için verilmesi gereken kağıt formatlı işe giriş ve işten çıkış bildirgelerinin 11.12.2014 tarihinde kadar verilmemesi halinde , verilmesi gerekli olan her bir bildirge için şirket tüzel kişiliğine yürürlükteki bir asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.


Limited şirket ortağının , Sermayesi payla bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları , Anonim şirketin yönetim kuruluna seçilen ortağının emekli olması veya bir başka işyerine hizmet akit sözleşmeli 4/a çalışıyor olması yada aynı zamanda bir başka şirkette ortak /yönetim kurulu üyesi olması bildirge verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır.


Sonuç olarak şirketlerin bağlı oldukları SGK müdürlüklerine Anonim Şirketlerin yönetim kuruluna seçilen ortakları , Limited Şirketi Ortakları ile Sermayesi Paylara bölünmüş Komandit Şirketlerin Komandite ortakları için de kağıt ortamında işe giriş ve işten çıkış bildirgelerini 11.12.2014 tarihine kadar yerine getirmeleri büyük bir önem taşımaktadır.